Coronaviruslar veteriner hekimlerinin uzun yıllardır bildiği mikroorganizmalardır. Köpeklerde ılımlı ishalle seyreden bir türü ve tıpkı insanlardaki gibi ciddi solunum yolu hastalığı yapan bir başka türü bilinmektedir. Kedilerde ise yine ishalle karakterize hastalığa sebep olan bir tür vardır ancak iyileşme sağlansa bile virus sinsice bekler ve kedinin bağışıklık sistemi baskılandığında ölümle sonuçlanacak peritonite sebep olur.
Köpeklerde ishale neden olan coronavirusun aşısı var. Aşı üreticileri bir yıl bağışıklık sağladığını savunsa bile uzman veteriner hekimler bağışıklığın sadece 6 ay sürdüğünü bilir ve bunu söylemekten çekinmezler. Yeri gelmişken söyleyeyim köpeklerin %75’i bu coronavirusu taşır. Barsak mukozası sağlıklı, bağışıklık sistemi güçlü hayvanlarda öldürücü değildir; hatta hastalık belirtileri bile görülmez. Öyleyse neden kanlı ishal ve gençlik hastalığı gibi çok bulaşıcı ve öldürücü hastalıklar varken köpeklerinize ilk aşı olarak coronavirus yaptırarak vakit ve nakit kaybediyorsunuz?
Köpeklerin solunum sistemini ve kedilerin sindirim sistemini etkileyen coronaviruslar için etkin bir aşı yok. Denenmiş ama başarılı olup olmadığı tartışmalı aşılardır…
Tüm bu bilgiler ışığında ben derim ki: MASKENİZİ TAKIN! Aşıya güvenmeyin, bütün ülkeler "koruyuculuğu ne kadar sürer bilmiyoruz" diyor. Tedavi protokollerine güvenmeyin, “hastalık” değil “hasta” önemlidir. Bir hastalık her bireyde apayrı seyir izleyebilir, tedavi kişiye özel planlanmalıdır. Hastalığı atlatmış olmak da çözüm değil, tekrar ve daha şiddetli bir şekilde hastalık geçirebilirsiniz ve ilkindeki kadar şanslı olamayabilirsiniz çünkü Coronaviruslar bilinen en uzun genetik materyal zincirine sahip viruslardır ve bu yüzden çoğalmaları sırasında çok kolay mutasyona uğradıkları için etkin bir korunma yolu yolu yok. 10 yıl sonra bambaşka bir hastalıkla karşımıza çıkabilir. Tekrar söylüyorum; maske takmaya alışsanız iyi olur...
Geçen gün bir psikiyatr duygularıma tercüman oldu. Ben söylesem çok yanlış olurdu ama kendi konusunda uzman bir bilim insanı açık açık maske takmayan insanların ne kadar ruh hastası olduğunu açıkladı sağ olsun…
Maske takamıyorum, nefes alamıyorum, bana bir şey olmaz, bu hastalık yeni bir dünya düzeni oluşturmak için bahane diyen ruh hastaları; siz hiç saatlerce profesyonel maske, tulum ve gözlükle çalıştınız mı??? Bu güne kadar kaç sağlık çalışanı hayatını kaybetti biliyor musunuz???
Maske takanların da kuralına uygun kullanıp kullanmadığı tartışmalı. Çamaşır ipine asılı cerrahi maskeler görüyorum balkonlarda! Sonuç olarak ben herkes maskesiz ve hastaymış gibi davranmaya mecbur kalıyorum. Bu mecburiyet aşağıdaki sonuçları doğuruyor:
• Sadece randevuyla çalışıyorum. Her hastadan sonra muayenehanede dezenfeksiyon ve muayene odasında ultraviyole lamba ile sterilizasyon uyguluyorum. Onun için randevu almadan kapıya dayanmanızın bir anlamı yok.
• Hasta ve hasta sahibi dışında kimseyi kabul etmiyorum. Veteriner muayenehane ve kliniklerinin birer sağlık birimi olduğunu önemle hatırlatırım.
• Hasta sahibi maskesini uygun koşullarda takmış olmalıdır.
• Estetik sebeplerle başvuranları pandemiden önce de reddediyordum şimdi de aynı. Birlikte çalıştığım bir pet kuaförü olmadığı için sadece kayıtlı hastalarıma yardımcı olabiliyorum. Tıraş ve tırnak kesimi için lütfen kendi hekiminizle ya da profesyonel bir pet kuaförü ile görüşün. Kulak ve kuyruk kesimi yaptırmak isteyen de yapan da benim bolca bedduamı alıyor! Tıbbi bir gereklilik yokken sırf hayvancağızın sahibi öyle istiyor diye kulak ve kuyruk kesimi yapmak meslek ahlakından yoksunluk ve hayvana işkencedir!
Aslında sizi koruduğumun farkında olmayan insanlar olduğu için açıklama gereği duydum. Ben profesyonel maske takıyorum, benim için dert değil ama sizden hemen önce muayenehaneden ayrılmış bir hasta olabilir. Size de evcil hayvanınıza da hastalık bulaşabilir. Veteriner hekimlik mesleği hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıkları kontrol altına alarak insan sağlığını korumak için doğmuştur. Sonuçta ben basit bir iki kural koyarak mesleğimi olması gerektiği gibi yapıyorum.
Sağlıklı günler...