27 Şubat 2019 Çarşamba
22 Şubat 2019 Cuma
HAYVANSEVERLERE BİR MESAJIM VAR
Sokak
hayvanlarına sevgi gösterip onlarla fiziksel temas kurmak, en büyük
düşmanları olan insanoğluna güvenmelerine ve sonunda hasta ruhlu
insanlar tarafından incitilmelerine hatta ölümlerine neden
olabilir. Gariplerim her çağırana kuyruk sallayıp peşinden
giderse günün birinde zarar görmeleri
kaçınılmaz. Tümüyle himayeniz altına
alamayacağınız
hiçbir canlıyla yakın temas kurmayın ki kendilerini
koruyabilsinler. Düşünün bir sokak köpeğinin başını
okşamak en çok kime fayda
sağlıyor??? Siz manen tatmin oluyorsunuz ama o her insandan aynı
sevgiyi göremeyeceği için köpeğe
yararı yok
bu davranışın.
Seviyorsak önce zarar vermemeli, zarar görebilecekleri koşulları
oluşturmamalıyız. Sokak hayvanlarını kendimizi göstermeden
beslemek ve belli bir mesafeyi koruyarak izlemenin en doğru davranış
olduğunu düşünüyorum. En
azından içinde yaşadığınız toplumun %70-80’i hayvansever
olana kadar (!)
Bir
de sosyal medya sorunu var. Şiddet içeren görselleri paylaşmanın
kimseye bir faydası yok. Hayvanseverleri ağlatmak, sevmeyenlerin
aklına karpuz kabuğu düşürmekten başka bir işe yaramıyor.
İspanya’daki caninin fotoğrafı paylaşılmaya başlandıktan
sonra Türkiye’de de bu tip vahşet haberleri
ardı ardına geldi.
Bu konuda duyarlı olacağınıza inanıyorum.
Sağlıklı, sevgi dolu
günler...
14 Şubat 2019 Perşembe
Ailemizin bireyleri olan 4 hayvanla birlikte yaşıyoruz. Sahiplendiğiniz hayvanlar sizin için ne ifade ediyor???
Veteriner hekimliği; sadece
veteriner hekiminin yer aldığı bir bilim dalı değildir. Tekniker
ve teknisyen gibi yardımcı personelin de bu tıp dalında büyük
görevleri vardır. Temel (fizyoloji, patoloji,
biyokimya, farmakoloji, mikrobiyoloji, vs.) ve Klinik
(dahiliye, cerrahi, jinekoloji, ortopedi, anesteziyoloji ve
reanimasyon, vs.) anabilim dallarının hepsinde ve bütün hayvan
türleri konusunda uzman olduğunu iddia eden hekim de büyük
ihtimalle yalan söylüyordur…
Yukarıdaki
kısa bilginin ışığında neden sizlere bazı konularda yardımcı
olamadığımı açıklamak isterim.
İdaresinden
sorumlu olduğum işletme bir “muayenehane”dir. Teşhis, ayakta
tedavi, basit cerrahi işlemler/operasyonlar ve koruyucu hekimlik
uygulamaları yapılmaktadır.
Küçük
hayvan klinisyeniyim, kedi, köpek, hamster, kaplumbağa, bukalemun
gibi evde beslenen hayvanlara yardımcı olabilirim. Arabanızı bile
sadece yetkili servise emanet ederken benim koyun, keçi, tavuk gibi
hayvanlara yardımcı olamayacağımı anlamak bu kadar zor olmasa
gerek. Gözümü para hırsı bürümüş olsaydı getirilen her
hayvana bir antibiyotik-vitamin kombinasyonu reçete eder keyfime
bakardım ama hiçbir canın o kadar ucuz olduğunu düşünmüyorum.
Bir üroloğa gidip bademcik ameliyatı yapmasını istemeyeceğiniz
gibi; eğer beslediğiniz hayvan sizin için değerliyse, daha sonra
ağlamamak için, onu da işin ehline emanet etmelisiniz…
İlaç
ve serum uygulamaları aslında veteriner teknisyenlerinin görevidir.
Kendi hastalarım dışındakilere bu konuda yardımcı olamıyorum.
Bu gibi konularda size yardımcı olabilmemin tek yolu teşhis koyan
ve tedavi planını belirleyen meslektaşım tarafından yazılmış
imzalı, kaşeli bir rapor veya epikriz ve tedavi reçetesi ile
birlikte gelmeniz olabilir. Tek muayene masam olması ve yardımcı
personelin olmaması, bazı hasta sahiplerinin hayvanı kontrol
altında tutmayı başaramaması ve randevu saatlerine uymaması da
özellikle serum uygulaması gibi gözetim altında yapılması
gereken, uzun süren işlemleri yapmama engel olan önemli faktörler. İdeali, bu tip durumlarda hayvanın hospitalize edilmesi ve sıvı
tedavisi bitmeden taburcu edilmemesidir. İnsanlar bile bazen hekimin
talimatlarını dinlemezken, bir hayvanı damar yolu açık bir
şekilde taburcu etmeyi doğru bulmuyorum…
Büyük
cerrahi girişimler bir ekip işidir, asla tek başına
yapılmamalıdır. Uzun süren ve güvenli bir anestezi sağlanmalıdır
ve bunun tek yolu inhalasyon anestezisidir. Yani anestezik madde ve
oksijenin kontrollü bir şekilde solunum yoluyla verilmesidir.
Damara ya da kas içine enjekte edilen anestezikler sadece basit,
kısa süreli operasyonlarda kullanılmalıdır. Bu nedenle basit
cerrahi müdahaleler dışında kalan bütün operasyonlar için tam
donanımlı bir kliniğe gitmenizi tavsiye ederim.
Tıbbi
zorunluluk olmadığı halde, sadece estetik amaçlı kulak, kuyruk
kesimi de asla yapmayacağım operasyonlardır!
Son
olarak; hasta sahiplerinden daha önce uygulanan tedavi ve
operasyonları, tıpkı aşı ve antiparaziter uygulamaları gibi,
karneye kayıt ettirip imza ve kaşeyle onaylatmalarını ya da en
azından e-reçete çıktılarını almalarını rica ediyorum.
Sağlıklı
günler…
11 Şubat 2019 Pazartesi
AŞI GÜVENLİĞİ
Güvenli bir aşılama için;
- Aşılama öncesi dostunuzun muayene edilmesi,
- Aşının soğuk zincirinin kayıt altında olması,
- Son kullanma tarihini aşmamış olması,
- Yetkisi olan bir Klinisyen Veteriner Hekimi tarafından yapılması gerekir.
Sadece sağlıklı
hayvanlar aşılanır. Hasta ya da tedavisi tamamlanmış, iyileşme
sürecinde olan hayvanlar aşılanmaz! Aşılamayı takip eden 14 gün
içinde enfeksiyona yol açabilecek kaynaklarla temas edilmemelidir.
Aşılar 2°C-8°C
‘de muhafaza edilmeli ve kayıt altına alınmalıdır. Son
kullanma tarihi geçmiş aşı uygulanmamalı ve aşılama sadece
veteriner hekimi tarafından yapılmalıdır.
Aşılama
zamanı da evcil dostlarımızı hastalıklardan korumak için büyük
önem taşır. Maternal
antikorlar (plasenta yoluyla anneden yavruya aktarılan koruyucu
maddeler)
%3 koruyucu iken kolostrumdan (ağız sütü, anne sütü) alınan
antikorlar %77 oranında koruyucudur. Yeterince
anne sütü alan yavrular 3-9 hafta (annenin
bağışıklık seviyesine göre değişir) hastalıklara
karşı pasif bağışıklığa sahiptir. Bu süre içinde yapılan
aşılamadan istenilen sonuç alınmayabilir çünkü anneden yavruya
geçen antikorlar aşının antijenik özelliğini nötralize
edebilir!
Yavruların
hastalıklardan korunabilmesi için;
- Doğum sonrası annesini yeterince emme şansı bulamayan yavrular 2. hafta sonunda aşılanabilirler. Çünkü plasental yolla geçen antikor titresi düşüktür ve doğum sonrası sadece 2-3 hafta koruma sağlar.
- Yakın zamanda hastalığı geçirdiği bilinen annelerin yavruları 10-12. haftaya kadar beklemelidir.
- Bağışıklığı olan anneleri emen ve yeterince kolostrum alan yavrular 6-8. haftada aşılanmalı ve ikinci aşılama ise 3 hafta sonra yapılmalıdır. Aşılamalar yılda bir kez tekrar edilmelidir.
8 Şubat 2019 Cuma
EVCİL HAYVANLARDA İLK YARDIM
Kaza,
hastalık, yangın gibi tehlikeli ve ani durumlarda hastaya kesin
tedavi öncesi, olay yerinde uygulanan İlk ve İvedi İşlem!
Amaç;
hayat kurtarma, olası tehlikeleri en aza indirme ve mevcut durumun
daha kötüye gitmesini engellemektir.
Kazalardaki
ölümlerin yaklaşık % 10’u ilk 5 dakikada; % 50’si ise ilk
yarım saat içinde gerçekleşir. Bu sebeple kazalarda ilk yardımın
en kısa sürede ve etkin bir şekilde yapılması önemlidir.
- İlk yardım sırasında en temel kural sakin ve soğukkanlı olmaktır.
- Unutulmaması gereken; ilk yardımın amacı hastayı tedavi etmek değil,ilk andaki hayati tehlikeyi önlemeye çalışmaktır.
- Bu müdahalelerden sonra ne olursa olsun mutlaka veteriner hekiminin müdahalesi gereklidir!
- Dikkat edeceğimiz bir diğer husus, müdahale edeceğimiz hayvanlardan gerektiğinde korunmaktır.
HASTA
VE YARALI HAYVANA YAKLAŞIM
Hasta
veya yaralı hayvanlara her zaman dikkatli ve yavaş bir şekilde
yaklaşın. Bu sizin başka durumlarda aslında agresif olmayan
sevimli hayvanınız bile olsa, acıdan veya korkudan dolayı
saldırabilir. Kedi veya köpek ısırıkları ciddi yaralanmalardır;
ısırılmak yapılacak olan ilk yardımı da engelleyecektir.
Duruşun,
Bakışın, Kulakların, Kuyruğun ve hayvanın çıkardığı
seslerin ne ifade ettiğini anlamak gerekir.
- Daima yumuşak bir ses tonu ile konuşun
- Direkt göz temasından kaçının, tehdit olarak algılayabilir!
- Sesli, ürkütücü ve hızlı hareketlerden kaçının
- Hayvanın sizin ne yaptığınızı görmesine izin verin
İLK
YARDIM ÇANTASINDA OLMASI GEREKENLER
- MAKAS
- CIMBIZ VEYA PENS
- TURNİKE
- TAMPON
- SARGI BEZİ
- FLASTER
- PAMUK
- TERMOMETRE
- ANTİSEPTİK BİR SOLÜSYON
- ANTİBİYOTİKLİ MERHEM
- ANTİHİSTAMİNİK TABLET VE POMAD
- AĞIZLIK
- AMONYAK
TRAFİK
KAZALARI
- Olabildiğince sakin ve soğukkanlı davranın
- Yaralı hayvanın da sakinleşmesini sağlamalısınız
- Herhangi bir müdahaleden önce,size zarar vermesini engelleyecek önlemleri almalısınız (solunum güçlüğü yoksa ağzın bağlanması gibi)
- Kanayan bir yarasının olup olmadığını kontrol edin
- Eğer varsa tampon ve/veya turnike uygulayarak kanamayı durdurmaya çalışın
- Rahat soluk alabileceği bir pozisyona getirin
- Boynunda tasma varsa gevşetin veya çıkartın
- Kırık veya çıkık olma ihtimaline karşı, yavaş hareket ettirmek kaydı ile bir battaniye veya sedye üzerine alarak en kısa sürede veteriner hekimine götürün.
- Veteriner hekimine haber vererek gelişinizi bildirmeli ve gerekli hazırlıkların yapılabilmesi için zaman kazandırmalısınız.
DÜŞME
SONUCU YARALANMALAR
- Düşme sonucu özellikle kırıklar çok oluştuğu için yaralı hayvanın yerden kaldırılması sırasında çok dikkatli olunmalıdır.
- Hemen yerden kaldırmak yerine, kırık ve yaralanma açısından yaralı hayvan önce incelenmeli daha sonra yerden kaldırılmalıdır.
- Yaralı hayvan bir battaniye veya kalın bir karton üzerine kaldırılmadan, kaydırılarak aktarılmalıdır
- Eğer bir kanama varsa; tampon veya turnike uygulayarak kanama durdurulmalıdır.
- Ağız ve burun çevresinde kan, salya gibi birikinti varsa temizlenmeli ve solunum rahatlatılmalıdır.
- Yaralı hayvan bilinçsiz hareket edebileceğinden ısırma ve tırmalama ihtimaline karşı kendinizi koruyun.
- İç kanama ihtimali yüksek olduğundan hemen veteriner hekimine ulaştırın.
BÖCEK
SOKMALARI
- Göre bileceğiniz en önemli belirti ani bir çığlık ve sağa sola koşturmadır.
- Isırılan bölgede kısa sürede bir şişkinlik olur aynı zamanda kaşıntı ve kızarıklık da gözlenebilir.
- Bir pamuğa biraz amonyak damlatılarak ısırılan bölgeye uygulanırsa şişkinlik kısa sürede azalacaktır.
- Bölgeye antihistaminik merhem uygulanabilir
- Bal arısı zehri asidiktir; kabartma tozu ile nötralize edilebilir
- Yaban arısı zehri alkalidir; limon suyu veya sirke ile nötralize edilebilir
- Soğuk kompres uygulayın
- Arı sokmalarında riskin boyutu ısırılan bölge veya arı sayısının çokluğuna bağlı olarak değişiklik gösterir.
- En önemlisi boğaz ve burun bölgesindeki arı sokmalarıdır. Bu bölgede oluşacak şişkinlik solunuma engel olabileceğinden çok hızlı bir müdahale gerektirir.
- Bu gibi durumlarda ve daha fazla sayıda arı sokması durumlarında zehirlenme riski yüksek olduğundan acilen veteriner hekimine ulaşmaya çalışmalısınız.
- Arıya karşı alerjisi olan hayvanların vakit kaybetmeden veteriner hekimine ulaştırılması gerekir.
YILAN
VE AKREP SOKMALARI
- Yılan ve akrep sokmalarında görebileceğiniz en önemli belirtiler ani çığlık, sağa sola koşuşturma, sokulan bölgede ağrı, kaşıntı ve ödemdir.
- Zehirli yılan ve akrep sokmalarında alınan zehrin miktarına ve ısırılan bölgeye bağlı olarak semptomlar değişiklik gösterir.
- Eğer zehir miktarı fazla ise genel durum çok hızlı kötüleşebilir eğer mümkün ise ısırılan bölgenin hemen üzerinden bir turnike uygulayarak zehrin dolaşıma girmesi önlenmeli ve acilen veteriner hekimi aranmalı, antiserum temin edilebilmesi için zaman kazanılmalıdır.
- Bu arada turnikenin çok uzun süre kalmasının yaratabileceği gangren tehlikesini de göz önünde bulundurmalı ve yaklaşık on dakika ara ile turnikeyi 3-5 saniye gevşeterek dolaşımı sağlamalı ve hemen turnikeyi sıkmalısınız.
ZEHİRLENMELER
MUTLAKA
VETERİNER HEKİM MÜDAHALESİ GEREKTİRİR!
Ancak
yapılacak basit müdahaleler olayın riskini azaltması açısından
çok önemlidir. Görülebilecek belirtiler şunlardır:
- Titreme
- Kusma
- Kasılma
- Solunum güçlüğü
- Hızlı ve düzensiz solunum
- Aşırı salivasyon
- Bilinç kaybı
- İshal
Bozuk
gıdaların yenmesi, temizlik maddelerinin yutulması, ilaç
yutulması durumlarında hayvanın kusturulması gereklidir. Yarım
çay bardağı ılık suya iki çorba kaşığı tuz atarak
hazırlayacağınız karışım hayvanın kusmasını sağlayacaktır.
Eğer zehirlenmeye neden olan madde kostik etkiliyse yani yakıcı
etkisi varsa (asitler, alkaliler) hayvanı asla kusturmayın!Hemen
bir veteriner hekimine ulaştırın. Çamaşır suyu, tiner, deterjan
gibi kimyasallar asit ve alkalilere örnektir.
Zehirlenmeye
neden olan maddeyi biliyorsanız kutusunu da yanına alarak veteriner
hekimine gidiniz.
Evde
ki zehirlenme olaylarını en aza indirgeyebilmek için;
- Temizlik maddelerini kapalı bir yerde saklayın
- Fare, karınca ve sinekler için kullanılan zehirleri hayvanın ulaşamayacağı bir yerde tutun ve sayılarını not edin.(Olası bir zehirlenmede sayı kontrol edilir ve olasılıklar azaltılır.)
- Evde ki çöp tenekelerinin hayvanın açamayacağı tarzda kapaklı olmasına dikkat edin.
- Kullanılan ilaçları bir dolapta kontrol altında tutun.
DONMA
Bu
tür vakalar çok soğuk ve ayaz havalarda özellikle köpeklerin
bağlı olarak hareketsiz bırakılması; kısa
tüylü köpeklerin ve yavru kedilerin bahçede barındırılması
nedeniyle oluşur. Normalde serbest olan köpeklerde hareketlilikten
dolayı vücut ısısı korunabildiğinden böyle bir durum olması
güçtür.
Donmalarda;
- Vücut ısısı düşer,
- Çevreye karşı ilgi ortadan kalkar,
- Dil ve diş etlerinde morarmalar görülür,
- Eklemler sertleşir,
- Uyku hali görülür.
Kulak
uçları,kuyruk ucu,burun ve ayaklar ilk donan yerlerdir, buralara
bakarak daha rahat karar verebilirsiniz.
Ani
ısı değişimleri şoka neden olabileceği için hemen bir ısı
kaynağının yanına almak yerine ılık bir ortama alarak vücut
ısısının yavaş yavaş artmasını sağlamalısınız. Aynı
zamanda yapılacak masaj uygulaması dolaşımı arttıracağından
faydalı olacaktır.
Yapılan
bu ilk müdahaleden sonra veteriner hekimiyle görüşerek hastanın
genel durumu hakkında bilgi vermeli ve gerekiyorsa götürmelisiniz…
ISI
ÇARPMASI
Güneşin
altında çok uzun süre kalma, Çok sıcak havalarda hava
sirkülasyonunun yetersiz olduğu kapalı ortamlarda uzun süre kalma
(kapalı araç içinde kalma vb.) sonucunda solunum yetmezliği ve
artan vücut ısısı nedeniyle genel durum birkaç dakikada bozulur
ve ani ölümler şekillenebilir.
- Hayvanı gölge bir yere alın
- Ağızda aşırı salya ve köpük birikimi varsa hemen temizleyin solunumun rahatlamasına yardımcı olun
- İmkan varsa hemen soğuk su ile duş aldırın
- Bu müdahalelere rağmen genel durum düzelmezse, solunum düzensizse veteriner hekimine başvurun.
Toxoplasmoz Nedir?
Yakın zamanda
kediler yüzünden gözlerini kaybettiği iddia edilen iki kişinin
teşhislerinin aynı doktor tarafından konulması size de çok büyük
bir tesadüf gibi gelmiyor mu??? Biz veteriner hekimleri beşeri
hastalıklarla ilgili bilgi vermek ve yorum yapmaktan kaçınıyorsak,
diğer hekimlerin de ‘tek sağlık’ felsefesi adına zoonoz
hastalıklarla ilgili konuşurken daha dikkatli olmaları ya da bir
veteriner hekimine danışmalarını dilerim. Hayvanlara karşı bu
kadar sevgisiz bir toplumda bir de korku yaratmanın doğru bir
davranış olduğunu düşünmüyorum. Bu arada; yayın organlarının
söyleneni yanlış yorumlamış olmaları da çok kuvvetli bir
ihtimal...
Bahsi geçen ‘göz
toxoplasmozu’ %99 oranında doğuştan gelen bir hastalıktır.
Yani hasta, anne karnında bu paraziti almış ve ilerleyen yaşında
semptomlar görülmeye başlamıştır. Haberde belirtildiği gibi
kazanılmış bir toxoplasma vakası olduğunu hiç düşünmüyorum…
Toxoplasmoz,
Toxoplasma gondii isimli parazitin oluşturduğu bir hastalıktır.
İnsanlar hastalığa yakalandıklarını çoğunlukla fark etmezler.
Bazen grip benzeri semptomlar görülebilir. Toxoplasma yönünden
riskli tek durum gebeliktir. Hamilelerin gebeliğin hangi döneminde
ve ne miktarda parazite maruz kaldığına bağlı olarak bebekte
bozukluklar şekillenir, düşük görülebilir. İşte bu sebeple
kedi sahiplerinin çocuk planlamadan önce toxoplasma yönünden
serolojik testlerden geçmesi önemlidir. Gebelik öncesi hastalığı
atlatmış ve parazite karşı immun yanıt geliştirmiş kadınlarda
Toxoplasma sorun olmaz, normal doğum yaparlar.
Toxoplasma’dan
korunmak için;
- Çiğ ya da az pişmiş et ve et ürünleri tüketmeyin,
- Taze çiğ süt (keçi sütü) içmeyin,
- Özellikle hamilelik sırasında çiğ et ve et ürünlerine çıplak elle dokunmayın,
- Hayvanları da beslerken aynı hassasiyeti gösterin, kedilerin avlanmasına izin vermeyin,
- Kedi kumunu temizledikten sonra ellerinizi yıkamayı ihmal etmeyin.
Sağlıklı günler
dilerim…
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
COVID-19 PANDEMİSİ
Coronaviruslar veteriner hekimlerinin uzun yıllardır bildiği mikroorganizmalardır. Köpeklerde ılımlı ishalle seyreden bir türü ve tıpkı insa...
-
Kaza, hastalık, yangın gibi tehlikeli ve ani durumlarda hastaya kesin tedavi öncesi, olay yerinde uygulanan İlk ve İvedi İşlem! Amaç...
-
Meslek yemini MADDE 62 – Veteriner hekimleri mezuniyet belgelerini veya diplomalarını almadan önce veteriner fakültelerinde düzenlen...
-
Kesinlikle hayır! Tüyün kendisi hiçbir hastalığa yol açmaz, üzerinde varsa mikroorganizmalar (parazit yumurtaları, bakteri sporları, v....