22 Şubat 2019 Cuma

HAYVANSEVERLERE BİR MESAJIM VAR


Sokak hayvanlarına sevgi gösterip onlarla fiziksel temas kurmak, en büyük düşmanları olan insanoğluna güvenmelerine ve sonunda hasta ruhlu insanlar tarafından incitilmelerine hatta ölümlerine neden olabilir. Gariplerim her çağırana kuyruk sallayıp peşinden giderse günün birinde zarar görmeleri kaçınılmaz. Tümüyle himayeniz altına alamayacağınız hiçbir canlıyla yakın temas kurmayın ki kendilerini koruyabilsinler. Düşünün bir sokak köpeğinin başını okşamak en çok kime fayda sağlıyor??? Siz manen tatmin oluyorsunuz ama o her insandan aynı sevgiyi göremeyeceği için köpeğe yararı yok bu davranışın. Seviyorsak önce zarar vermemeli, zarar görebilecekleri koşulları oluşturmamalıyız. Sokak hayvanlarını kendimizi göstermeden beslemek ve belli bir mesafeyi koruyarak izlemenin en doğru davranış olduğunu düşünüyorum. En azından içinde yaşadığınız toplumun %70-80’i hayvansever olana kadar (!)

Bir de sosyal medya sorunu var. Şiddet içeren görselleri paylaşmanın kimseye bir faydası yok. Hayvanseverleri ağlatmak, sevmeyenlerin aklına karpuz kabuğu düşürmekten başka bir işe yaramıyor. İspanya’daki caninin fotoğrafı paylaşılmaya başlandıktan sonra Türkiye’de de bu tip vahşet haberleri ardı ardına geldi. Bu konuda duyarlı olacağınıza inanıyorum.

Sağlıklı, sevgi dolu günler...


14 Şubat 2019 Perşembe

Ailemizin bireyleri olan 4 hayvanla birlikte yaşıyoruz. Sahiplendiğiniz hayvanlar sizin için ne ifade ediyor???


Veteriner hekimliği; sadece veteriner hekiminin yer aldığı bir bilim dalı değildir. Tekniker ve teknisyen gibi yardımcı personelin de bu tıp dalında büyük görevleri vardır. Temel (fizyoloji, patoloji, biyokimya, farmakoloji, mikrobiyoloji, vs.) ve Klinik (dahiliye, cerrahi, jinekoloji, ortopedi, anesteziyoloji ve reanimasyon, vs.) anabilim dallarının hepsinde ve bütün hayvan türleri konusunda uzman olduğunu iddia eden hekim de büyük ihtimalle yalan söylüyordur…

Yukarıdaki kısa bilginin ışığında neden sizlere bazı konularda yardımcı olamadığımı açıklamak isterim.

İdaresinden sorumlu olduğum işletme bir “muayenehane”dir. Teşhis, ayakta tedavi, basit cerrahi işlemler/operasyonlar ve koruyucu hekimlik uygulamaları yapılmaktadır.

Küçük hayvan klinisyeniyim, kedi, köpek, hamster, kaplumbağa, bukalemun gibi evde beslenen hayvanlara yardımcı olabilirim. Arabanızı bile sadece yetkili servise emanet ederken benim koyun, keçi, tavuk gibi hayvanlara yardımcı olamayacağımı anlamak bu kadar zor olmasa gerek. Gözümü para hırsı bürümüş olsaydı getirilen her hayvana bir antibiyotik-vitamin kombinasyonu reçete eder keyfime bakardım ama hiçbir canın o kadar ucuz olduğunu düşünmüyorum. Bir üroloğa gidip bademcik ameliyatı yapmasını istemeyeceğiniz gibi; eğer beslediğiniz hayvan sizin için değerliyse, daha sonra ağlamamak için, onu da işin ehline emanet etmelisiniz…

İlaç ve serum uygulamaları aslında veteriner teknisyenlerinin görevidir. Kendi hastalarım dışındakilere bu konuda yardımcı olamıyorum. Bu gibi konularda size yardımcı olabilmemin tek yolu teşhis koyan ve tedavi planını belirleyen meslektaşım tarafından yazılmış imzalı, kaşeli bir rapor veya epikriz ve tedavi reçetesi ile birlikte gelmeniz olabilir. Tek muayene masam olması ve yardımcı personelin olmaması, bazı hasta sahiplerinin hayvanı kontrol altında tutmayı başaramaması ve randevu saatlerine uymaması da özellikle serum uygulaması gibi gözetim altında yapılması gereken, uzun süren işlemleri yapmama engel olan önemli faktörler. İdeali, bu tip durumlarda hayvanın hospitalize edilmesi ve sıvı tedavisi bitmeden taburcu edilmemesidir. İnsanlar bile bazen hekimin talimatlarını dinlemezken, bir hayvanı damar yolu açık bir şekilde taburcu etmeyi doğru bulmuyorum…

Büyük cerrahi girişimler bir ekip işidir, asla tek başına yapılmamalıdır. Uzun süren ve güvenli bir anestezi sağlanmalıdır ve bunun tek yolu inhalasyon anestezisidir. Yani anestezik madde ve oksijenin kontrollü bir şekilde solunum yoluyla verilmesidir. Damara ya da kas içine enjekte edilen anestezikler sadece basit, kısa süreli operasyonlarda kullanılmalıdır. Bu nedenle basit cerrahi müdahaleler dışında kalan bütün operasyonlar için tam donanımlı bir kliniğe gitmenizi tavsiye ederim.

Tıbbi zorunluluk olmadığı halde, sadece estetik amaçlı kulak, kuyruk kesimi de asla yapmayacağım operasyonlardır!

Son olarak; hasta sahiplerinden daha önce uygulanan tedavi ve operasyonları, tıpkı aşı ve antiparaziter uygulamaları gibi, karneye kayıt ettirip imza ve kaşeyle onaylatmalarını ya da en azından e-reçete çıktılarını almalarını rica ediyorum.


Sağlıklı günler…



11 Şubat 2019 Pazartesi

AŞI GÜVENLİĞİ


Güvenli bir aşılama için;
  • Aşılama öncesi dostunuzun muayene edilmesi,
  • Aşının soğuk zincirinin kayıt altında olması,
  • Son kullanma tarihini aşmamış olması,
  • Yetkisi olan bir Klinisyen Veteriner Hekimi tarafından yapılması gerekir.

Sadece sağlıklı hayvanlar aşılanır. Hasta ya da tedavisi tamamlanmış, iyileşme sürecinde olan hayvanlar aşılanmaz! Aşılamayı takip eden 14 gün içinde enfeksiyona yol açabilecek kaynaklarla temas edilmemelidir. Aşılar 2°C-8°C ‘de muhafaza edilmeli ve kayıt altına alınmalıdır. Son kullanma tarihi geçmiş aşı uygulanmamalı ve aşılama sadece veteriner hekimi tarafından yapılmalıdır.

Aşılama zamanı da evcil dostlarımızı hastalıklardan korumak için büyük önem taşır. Maternal antikorlar (plasenta yoluyla anneden yavruya aktarılan koruyucu maddeler) %3 koruyucu iken kolostrumdan (ağız sütü, anne sütü) alınan antikorlar %77 oranında koruyucudur. Yeterince anne sütü alan yavrular 3-9 hafta (annenin bağışıklık seviyesine göre değişir) hastalıklara karşı pasif bağışıklığa sahiptir. Bu süre içinde yapılan aşılamadan istenilen sonuç alınmayabilir çünkü anneden yavruya geçen antikorlar aşının antijenik özelliğini nötralize edebilir!

Yavruların hastalıklardan korunabilmesi için;
  • Doğum sonrası annesini yeterince emme şansı bulamayan yavrular 2. hafta sonunda aşılanabilirler. Çünkü plasental yolla geçen antikor titresi düşüktür ve doğum sonrası sadece 2-3 hafta koruma sağlar.
  • Yakın zamanda hastalığı geçirdiği bilinen annelerin yavruları 10-12. haftaya kadar beklemelidir.
  • Bağışıklığı olan anneleri emen ve yeterince kolostrum alan yavrular 6-8. haftada aşılanmalı ve ikinci aşılama ise 3 hafta sonra yapılmalıdır. Aşılamalar yılda bir kez tekrar edilmelidir.



8 Şubat 2019 Cuma

EVCİL HAYVANLARDA İLK YARDIM



Kaza, hastalık, yangın gibi tehlikeli ve ani durumlarda hastaya kesin tedavi öncesi, olay yerinde uygulanan İlk ve İvedi İşlem!

Amaç; hayat kurtarma, olası tehlikeleri en aza indirme ve mevcut durumun daha kötüye gitmesini engellemektir.
Kazalardaki ölümlerin yaklaşık % 10’u ilk 5 dakikada; % 50’si ise ilk yarım saat içinde gerçekleşir. Bu sebeple kazalarda ilk yardımın en kısa sürede ve etkin bir şekilde yapılması önemlidir.
  • İlk yardım sırasında en temel kural sakin ve soğukkanlı olmaktır.
  • Unutulmaması gereken; ilk yardımın amacı hastayı tedavi etmek değil,ilk andaki hayati tehlikeyi önlemeye çalışmaktır.
  • Bu müdahalelerden sonra ne olursa olsun mutlaka veteriner hekiminin müdahalesi gereklidir!
  • Dikkat edeceğimiz bir diğer husus, müdahale edeceğimiz hayvanlardan gerektiğinde korunmaktır.

HASTA VE YARALI HAYVANA YAKLAŞIM

Hasta veya yaralı hayvanlara her zaman dikkatli ve yavaş bir şekilde yaklaşın. Bu sizin başka durumlarda aslında agresif olmayan sevimli hayvanınız bile olsa, acıdan veya korkudan dolayı saldırabilir. Kedi veya köpek ısırıkları ciddi yaralanmalardır; ısırılmak yapılacak olan ilk yardımı da engelleyecektir.
Duruşun, Bakışın, Kulakların, Kuyruğun ve hayvanın çıkardığı seslerin ne ifade ettiğini anlamak gerekir.
  • Daima yumuşak bir ses tonu ile konuşun
  • Direkt göz temasından kaçının, tehdit olarak algılayabilir!
  • Sesli, ürkütücü ve hızlı hareketlerden kaçının
  • Hayvanın sizin ne yaptığınızı görmesine izin verin

İLK YARDIM ÇANTASINDA OLMASI GEREKENLER
  • MAKAS
  • CIMBIZ VEYA PENS
  • TURNİKE
  • TAMPON
  • SARGI BEZİ
  • FLASTER
  • PAMUK
  • TERMOMETRE
  • ANTİSEPTİK BİR SOLÜSYON
  • ANTİBİYOTİKLİ MERHEM
  • ANTİHİSTAMİNİK TABLET VE POMAD
  • AĞIZLIK
  • AMONYAK

TRAFİK KAZALARI

  • Olabildiğince sakin ve soğukkanlı davranın
  • Yaralı hayvanın da sakinleşmesini sağlamalısınız
  • Herhangi bir müdahaleden önce,size zarar vermesini engelleyecek önlemleri almalısınız (solunum güçlüğü yoksa ağzın bağlanması gibi)
  • Kanayan bir yarasının olup olmadığını kontrol edin
  • Eğer varsa tampon ve/veya turnike uygulayarak kanamayı durdurmaya çalışın
  • Rahat soluk alabileceği bir pozisyona getirin
  • Boynunda tasma varsa gevşetin veya çıkartın
  • Kırık veya çıkık olma ihtimaline karşı, yavaş hareket ettirmek kaydı ile bir battaniye veya sedye üzerine alarak en kısa sürede veteriner hekimine götürün.
  • Veteriner hekimine haber vererek gelişinizi bildirmeli ve gerekli hazırlıkların yapılabilmesi için zaman kazandırmalısınız.

DÜŞME SONUCU YARALANMALAR

  • Düşme sonucu özellikle kırıklar çok oluştuğu için yaralı hayvanın yerden kaldırılması sırasında çok dikkatli olunmalıdır.
  • Hemen yerden kaldırmak yerine, kırık ve yaralanma açısından yaralı hayvan önce incelenmeli daha sonra yerden kaldırılmalıdır.
  • Yaralı hayvan bir battaniye veya kalın bir karton üzerine kaldırılmadan, kaydırılarak aktarılmalıdır
  • Eğer bir kanama varsa; tampon veya turnike uygulayarak kanama durdurulmalıdır.
  • Ağız ve burun çevresinde kan, salya gibi birikinti varsa temizlenmeli ve solunum rahatlatılmalıdır.
  • Yaralı hayvan bilinçsiz hareket edebileceğinden ısırma ve tırmalama ihtimaline karşı kendinizi koruyun.
  • İç kanama ihtimali yüksek olduğundan hemen veteriner hekimine ulaştırın.

BÖCEK SOKMALARI

  • Göre bileceğiniz en önemli belirti ani bir çığlık ve sağa sola koşturmadır.
  • Isırılan bölgede kısa sürede bir şişkinlik olur aynı zamanda kaşıntı ve kızarıklık da gözlenebilir.
  • Bir pamuğa biraz amonyak damlatılarak ısırılan bölgeye uygulanırsa şişkinlik kısa sürede azalacaktır.
  • Bölgeye antihistaminik merhem uygulanabilir
  • Bal arısı zehri asidiktir; kabartma tozu ile nötralize edilebilir
  • Yaban arısı zehri alkalidir; limon suyu veya sirke ile nötralize edilebilir
  • Soğuk kompres uygulayın
  • Arı sokmalarında riskin boyutu ısırılan bölge veya arı sayısının çokluğuna bağlı olarak değişiklik gösterir.
  • En önemlisi boğaz ve burun bölgesindeki arı sokmalarıdır. Bu bölgede oluşacak şişkinlik solunuma engel olabileceğinden çok hızlı bir müdahale gerektirir.
  • Bu gibi durumlarda ve daha fazla sayıda arı sokması durumlarında zehirlenme riski yüksek olduğundan acilen veteriner hekimine ulaşmaya çalışmalısınız.
  • Arıya karşı alerjisi olan hayvanların vakit kaybetmeden veteriner hekimine ulaştırılması gerekir.

YILAN VE AKREP SOKMALARI

  • Yılan ve akrep sokmalarında görebileceğiniz en önemli belirtiler ani çığlık, sağa sola koşuşturma, sokulan bölgede ağrı, kaşıntı ve ödemdir.
  • Zehirli yılan ve akrep sokmalarında alınan zehrin miktarına ve ısırılan bölgeye bağlı olarak semptomlar değişiklik gösterir.
  • Eğer zehir miktarı fazla ise genel durum çok hızlı kötüleşebilir eğer mümkün ise ısırılan bölgenin hemen üzerinden bir turnike uygulayarak zehrin dolaşıma girmesi önlenmeli ve acilen veteriner hekimi aranmalı, antiserum temin edilebilmesi için zaman kazanılmalıdır.
  • Bu arada turnikenin çok uzun süre kalmasının yaratabileceği gangren tehlikesini de göz önünde bulundurmalı ve yaklaşık on dakika ara ile turnikeyi 3-5 saniye gevşeterek dolaşımı sağlamalı ve hemen turnikeyi sıkmalısınız.

ZEHİRLENMELER

MUTLAKA VETERİNER HEKİM MÜDAHALESİ GEREKTİRİR!
Ancak yapılacak basit müdahaleler olayın riskini azaltması açısından çok önemlidir. Görülebilecek belirtiler şunlardır:
  • Titreme
  • Kusma
  • Kasılma
  • Solunum güçlüğü
  • Hızlı ve düzensiz solunum
  • Aşırı salivasyon
  • Bilinç kaybı
  • İshal

Bozuk gıdaların yenmesi, temizlik maddelerinin yutulması, ilaç yutulması durumlarında hayvanın kusturulması gereklidir. Yarım çay bardağı ılık suya iki çorba kaşığı tuz atarak hazırlayacağınız karışım hayvanın kusmasını sağlayacaktır. Eğer zehirlenmeye neden olan madde kostik etkiliyse yani yakıcı etkisi varsa (asitler, alkaliler) hayvanı asla kusturmayın!Hemen bir veteriner hekimine ulaştırın. Çamaşır suyu, tiner, deterjan gibi kimyasallar asit ve alkalilere örnektir.
Zehirlenmeye neden olan maddeyi biliyorsanız kutusunu da yanına alarak veteriner hekimine gidiniz.


Evde ki zehirlenme olaylarını en aza indirgeyebilmek için;
  • Temizlik maddelerini kapalı bir yerde saklayın
  • Fare, karınca ve sinekler için kullanılan zehirleri hayvanın ulaşamayacağı bir yerde tutun ve sayılarını not edin.(Olası bir zehirlenmede sayı kontrol edilir ve olasılıklar azaltılır.)
  • Evde ki çöp tenekelerinin hayvanın açamayacağı tarzda kapaklı olmasına dikkat edin.
  • Kullanılan ilaçları bir dolapta kontrol altında tutun.

DONMA

Bu tür vakalar çok soğuk ve ayaz havalarda özellikle köpeklerin bağlı olarak hareketsiz bırakılması; kısa tüylü köpeklerin ve yavru kedilerin bahçede barındırılması nedeniyle oluşur. Normalde serbest olan köpeklerde hareketlilikten dolayı vücut ısısı korunabildiğinden böyle bir durum olması güçtür.

Donmalarda;

  • Vücut ısısı düşer,
  • Çevreye karşı ilgi ortadan kalkar,
  • Dil ve diş etlerinde morarmalar görülür,
  • Eklemler sertleşir,
  • Uyku hali görülür.
Kulak uçları,kuyruk ucu,burun ve ayaklar ilk donan yerlerdir, buralara bakarak daha rahat karar verebilirsiniz.
Ani ısı değişimleri şoka neden olabileceği için hemen bir ısı kaynağının yanına almak yerine ılık bir ortama alarak vücut ısısının yavaş yavaş artmasını sağlamalısınız. Aynı zamanda yapılacak masaj uygulaması dolaşımı arttıracağından faydalı olacaktır.
Yapılan bu ilk müdahaleden sonra veteriner hekimiyle görüşerek hastanın genel durumu hakkında bilgi vermeli ve gerekiyorsa götürmelisiniz…


ISI ÇARPMASI

Güneşin altında çok uzun süre kalma, Çok sıcak havalarda hava sirkülasyonunun yetersiz olduğu kapalı ortamlarda uzun süre kalma (kapalı araç içinde kalma vb.) sonucunda solunum yetmezliği ve artan vücut ısısı nedeniyle genel durum birkaç dakikada bozulur ve ani ölümler şekillenebilir.

  • Hayvanı gölge bir yere alın
  • Ağızda aşırı salya ve köpük birikimi varsa hemen temizleyin solunumun rahatlamasına yardımcı olun
  • İmkan varsa hemen soğuk su ile duş aldırın
  • Bu müdahalelere rağmen genel durum düzelmezse, solunum düzensizse veteriner hekimine başvurun.


Toxoplasmoz Nedir?


Yakın zamanda kediler yüzünden gözlerini kaybettiği iddia edilen iki kişinin teşhislerinin aynı doktor tarafından konulması size de çok büyük bir tesadüf gibi gelmiyor mu??? Biz veteriner hekimleri beşeri hastalıklarla ilgili bilgi vermek ve yorum yapmaktan kaçınıyorsak, diğer hekimlerin de ‘tek sağlık’ felsefesi adına zoonoz hastalıklarla ilgili konuşurken daha dikkatli olmaları ya da bir veteriner hekimine danışmalarını dilerim. Hayvanlara karşı bu kadar sevgisiz bir toplumda bir de korku yaratmanın doğru bir davranış olduğunu düşünmüyorum. Bu arada; yayın organlarının söyleneni yanlış yorumlamış olmaları da çok kuvvetli bir ihtimal...

Bahsi geçen ‘göz toxoplasmozu’ %99 oranında doğuştan gelen bir hastalıktır. Yani hasta, anne karnında bu paraziti almış ve ilerleyen yaşında semptomlar görülmeye başlamıştır. Haberde belirtildiği gibi kazanılmış bir toxoplasma vakası olduğunu hiç düşünmüyorum…

Toxoplasmoz, Toxoplasma gondii isimli parazitin oluşturduğu bir hastalıktır. İnsanlar hastalığa yakalandıklarını çoğunlukla fark etmezler. Bazen grip benzeri semptomlar görülebilir. Toxoplasma yönünden riskli tek durum gebeliktir. Hamilelerin gebeliğin hangi döneminde ve ne miktarda parazite maruz kaldığına bağlı olarak bebekte bozukluklar şekillenir, düşük görülebilir. İşte bu sebeple kedi sahiplerinin çocuk planlamadan önce toxoplasma yönünden serolojik testlerden geçmesi önemlidir. Gebelik öncesi hastalığı atlatmış ve parazite karşı immun yanıt geliştirmiş kadınlarda Toxoplasma sorun olmaz, normal doğum yaparlar.

Toxoplasma’dan korunmak için;
  • Çiğ ya da az pişmiş et ve et ürünleri tüketmeyin,
  • Taze çiğ süt (keçi sütü) içmeyin,
  • Özellikle hamilelik sırasında çiğ et ve et ürünlerine çıplak elle dokunmayın,
  • Hayvanları da beslerken aynı hassasiyeti gösterin, kedilerin avlanmasına izin vermeyin,
  • Kedi kumunu temizledikten sonra ellerinizi yıkamayı ihmal etmeyin.


Sağlıklı günler dilerim…


COVID-19 PANDEMİSİ

Coronaviruslar veteriner hekimlerinin uzun yıllardır bildiği mikroorganizmalardır. Köpeklerde ılımlı ishalle seyreden bir türü ve tıpkı insa...