Veteriner hekimliği; sadece
veteriner hekiminin yer aldığı bir bilim dalı değildir. Tekniker
ve teknisyen gibi yardımcı personelin de bu tıp dalında büyük
görevleri vardır. Temel (fizyoloji, patoloji,
biyokimya, farmakoloji, mikrobiyoloji, vs.) ve Klinik
(dahiliye, cerrahi, jinekoloji, ortopedi, anesteziyoloji ve
reanimasyon, vs.) anabilim dallarının hepsinde ve bütün hayvan
türleri konusunda uzman olduğunu iddia eden hekim de büyük
ihtimalle yalan söylüyordur…
Yukarıdaki
kısa bilginin ışığında neden sizlere bazı konularda yardımcı
olamadığımı açıklamak isterim.
İdaresinden
sorumlu olduğum işletme bir “muayenehane”dir. Teşhis, ayakta
tedavi, basit cerrahi işlemler/operasyonlar ve koruyucu hekimlik
uygulamaları yapılmaktadır.
Küçük
hayvan klinisyeniyim, kedi, köpek, hamster, kaplumbağa, bukalemun
gibi evde beslenen hayvanlara yardımcı olabilirim. Arabanızı bile
sadece yetkili servise emanet ederken benim koyun, keçi, tavuk gibi
hayvanlara yardımcı olamayacağımı anlamak bu kadar zor olmasa
gerek. Gözümü para hırsı bürümüş olsaydı getirilen her
hayvana bir antibiyotik-vitamin kombinasyonu reçete eder keyfime
bakardım ama hiçbir canın o kadar ucuz olduğunu düşünmüyorum.
Bir üroloğa gidip bademcik ameliyatı yapmasını istemeyeceğiniz
gibi; eğer beslediğiniz hayvan sizin için değerliyse, daha sonra
ağlamamak için, onu da işin ehline emanet etmelisiniz…
İlaç
ve serum uygulamaları aslında veteriner teknisyenlerinin görevidir.
Kendi hastalarım dışındakilere bu konuda yardımcı olamıyorum.
Bu gibi konularda size yardımcı olabilmemin tek yolu teşhis koyan
ve tedavi planını belirleyen meslektaşım tarafından yazılmış
imzalı, kaşeli bir rapor veya epikriz ve tedavi reçetesi ile
birlikte gelmeniz olabilir. Tek muayene masam olması ve yardımcı
personelin olmaması, bazı hasta sahiplerinin hayvanı kontrol
altında tutmayı başaramaması ve randevu saatlerine uymaması da
özellikle serum uygulaması gibi gözetim altında yapılması
gereken, uzun süren işlemleri yapmama engel olan önemli faktörler. İdeali, bu tip durumlarda hayvanın hospitalize edilmesi ve sıvı
tedavisi bitmeden taburcu edilmemesidir. İnsanlar bile bazen hekimin
talimatlarını dinlemezken, bir hayvanı damar yolu açık bir
şekilde taburcu etmeyi doğru bulmuyorum…
Büyük
cerrahi girişimler bir ekip işidir, asla tek başına
yapılmamalıdır. Uzun süren ve güvenli bir anestezi sağlanmalıdır
ve bunun tek yolu inhalasyon anestezisidir. Yani anestezik madde ve
oksijenin kontrollü bir şekilde solunum yoluyla verilmesidir.
Damara ya da kas içine enjekte edilen anestezikler sadece basit,
kısa süreli operasyonlarda kullanılmalıdır. Bu nedenle basit
cerrahi müdahaleler dışında kalan bütün operasyonlar için tam
donanımlı bir kliniğe gitmenizi tavsiye ederim.
Tıbbi
zorunluluk olmadığı halde, sadece estetik amaçlı kulak, kuyruk
kesimi de asla yapmayacağım operasyonlardır!
Son
olarak; hasta sahiplerinden daha önce uygulanan tedavi ve
operasyonları, tıpkı aşı ve antiparaziter uygulamaları gibi,
karneye kayıt ettirip imza ve kaşeyle onaylatmalarını ya da en
azından e-reçete çıktılarını almalarını rica ediyorum.
Sağlıklı
günler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.