31 Aralık 2018 Pazartesi

VETERİNER HEKİMLİĞİ MESLEK ETİĞİ KURALLARI



Meslek yemini

MADDE 62 – Veteriner hekimleri mezuniyet belgelerini veya diplomalarını almadan önce veteriner fakültelerinde düzenlenen bir törende Merkez Konseyi veya oda temsilcisinin de katılımı ile veteriner hekimliği andını topluca okuyarak Meslek Yemini ederler. Veteriner hekimleri, meslek yaşamları boyunca veteriner hekimliği andı, çevre ve doğa koruma bilinci ile İnsan ve Hayvan Hakları Bildirgelerini de göz önünde bulundururlar.

Veteriner hekimlerinin görevleri

MADDE 63 – Veteriner hekimlerinin başta gelen görevleri; görevleri gereği ilişkili oldukları iş, meslek sahipleri ve meslektaşları ile tam bir uyum ve anlayış içerisinde çalışarak hayvan refahı kurallarına uymak ve uygulamasını temin etmek, hayvan sağlığını korumak, hayvan varlığının ve hayvansal ürünlerin arttırılmasını sağlamak, halk sağlığını ve gıda güvenliğini sağlamak, hayvan sahiplerinin duygu ve düşüncelerine saygı göstermektir.

İlk yardım

MADDE 66 – Veteriner hekimi, görevi ve uzmanlığı ne olursa
olsun, zorunlu ve acil durumlarda hayvanlar üzerinde ilk yardım yapabilir.
Ancak, bir zorlama karşısında bunu ret hakkına sahiptir.

Meslekî kurallara uyma

MADDE 78 – Veteriner hekimi, genel hekimlik kurallarına aykırı aldatıcı teşhis ve tedavi yapamaz, meslektaşlarını ve halkı yanıltıcı davranışlarda bulunamaz.

Ücretlerin alınmasında uyulacak kurallar

MADDE 95 – Veteriner hekimleri, bağlı oldukları oda tarafından hazırlanan ve Merkez Konseyi tarafından onaylanan, muayene tetkik ve tedavi ücretlerine uymak zorundadır. Veteriner hekimlerinin gerekli gördükleri durumlarda hasta sahibinden muayene ve uygulayacağı tedavi için ücret almamaya hakları vardır. Ücret alınırsa, alınan ücret asgari ücretin altında olamaz.





25 Aralık 2018 Salı

KÖPEKLERİN CORONAVİRAL ENTERİTLERİ



Coronaviral enteritis, köpeklerde bulaşıcı ve akut bir hastalıktır, çoğunlukla belirtisiz seyreder.

Hastalığın köpek populasyonunda %75 yaygınlıkta olduğu belirlenmiştir. Köpek coronavirusları, enfektif dışkı kontaminasyonuyla hızla yayılırlar. Enfeksiyonu takiben köpekler dışkılarıyla en az iki hafta süreyle virus yayarlar. Hastalığın kuluçka süresi kısa, genellikle 1-4 gündür. Coronaviruslar soğuk mevsimlerinde çevrede dayanıklı kalabilir. Bu durum kış aylarında enfeksiyonun oluşmasına yol açar.

Semptomlar: Hafif, öldürücü olmayan ve sınırlı bir gastroenteritis (mide-bağırsak yangısı) görülür. Klinik semptomlar akut anoreksi (iştahsızlık) ve depresyonla başlar ve bunu takiben kusma ve ishal görülür. Çoğu olguda ateş görülmez. Dışkı sarı-portakal renginde , yarı sulu veya kanlı olabilir.

Dehidrasyon (su kaybı) ve daha sonra kilo kaybı başlar. Fırsatçı bağırsak bakterileri klinik semptomların şiddetini arttırır.

Teşhis: Kesin teşhis için, dışkıda viral partiküllerin elektron mikroskopla belirlenmesi, akut dönemde virus izolasyonu ya da akut dönemden ve 2-6 hafta sonra serum antikor titresinde 4 misli veya daha fazla artışın belirlenmesi gereklidir. Virus izolasyonu klinisyenler için henüz mümkün değildir. Seroloji sonuçları ise hastalık iyileştikten sonra anlaşılır. Bununla beraber, bu dezavantajlar çok önemli değildir. Çünkü, coronaviral enteritis küçük yaştaki yavrular ve bağışıklık sistemi zayıflamış köpekler dışında öldürücü değildir ve sadece destekleyici tedavi ile iyileşme sağlanır.

Tedavi: Coronaviral enteritisin tedavisinde sıvı desteği ve semptomatik tedaviyle hızlı iyileşme görülür. Canine coronavirusta mukozal immunite önemli role sahiptir. Enfeksiyonu takiben doğal bağışıklık gelişir.

Korunma: Köpek coronavirus aşısı mevcuttur. Bununla beraber; etkili aşılama multiple antijenik soyun olması (virusun farklı tiplerinin bulunması) ve sistemik bağışıklıktan çok lokal bağışıklığın (IgA) daha önemli olmasından dolayı zordur. Genelde coronaviruslara karşı gelişen bağışıklık süresi kısadır...


KEDİ VE KÖPEKLERDE İSHAL SEBEPLERİ





Viral:
Parvovirus, Coronavirus, Paramyxovirus, Rotavirus, Reovirus, Enterovirus

Bakteriyel:
Leptospira, E.coli, Cl.perfiringens, Salmonella, Proteus türleri, Yersinya, Stafilokoklar, Streptokoklar, Bacillus piliformis, Mycobacterium tuberculosis

Mikotik:
Candida albicans, Aspergillus, Mukor

Toksik:
Ağır metaller, İnsektisitler, Kumarin

Paraziter:
Askaritler, Ancylostoma, Coccidia, Giardia

Gıdasal: Sıcak, donmuş veya bozuk gıdalar, güç sindirilebilir karbonhidrat veya proteinlerin fazlalığı, kontamine gıdalar, çiğ karaciğer, v.s.

Diğer:
Karaciğer ve pankreas hastalıkları
Dolaşım bozuklukları(kronik kalp yetmezliği)
İmmunolojik nedenler
Eozinofilik gastroenteritis
Uzun süreli Antibiyotik ve Sulfonamid kullanımı

24 Aralık 2018 Pazartesi

HAYVANLARIN TÜYLERİ KİST YAPAR MI?


Kesinlikle hayır! Tüyün kendisi hiçbir hastalığa yol açmaz, üzerinde varsa mikroorganizmalar (parazit yumurtaları, bakteri sporları, v.s) hastalığa yol açabilir. Hatta artık hayvan allerjilerinin nedenin bile tüyün kendisinin değil üstündeki toz, toprak ya da mikroskobik canlılar olduğu kanıtlanmıştır.
Ekinokok kisti dediğimiz hastalığın sebebi etobur canlıların barsaklarında yaşayan parazitin yumurtalarıdır.
Veteriner hekim kontrolünde bakılan, periyodik antiparaziter uygulaması yapılan hiçbir hayvan risk oluşturmaz… İyice yıkanmamış çiğ sebze-meyve ve et tüketenler, bilinçli hayvan sahiplerinden daha çok risk altındadır.
Sağlık bakanlığının bilgilendirme yazısı için aşağıdaki linke lütfen tıklayın…

13 Aralık 2018 Perşembe

YENİ MAMAYA ALIŞTIRMA



Yeni bir dietle evcil hayvanınıza sağlıklı bir yaşam sunmaya karar verdiniz ama yeni beslenme düzenine nasıl alıştıracağınızı bilmiyorsanız çözümü kolay. Özellikle kediler çok seçicidir ve yeni bir beslenme düzenine kolay alışamayabilirler. Kararlı olun ve bir anda değişiklik yapmayın. İlk iki gün %25 yeni, %75 eski mama, 3 ve 4. günlerde %50 yeni, %50 eski mama, 5 ve 6. günlerde %75 yeni, %25 eski mama karışımı verdikten sonra 7. gün tamamen yeni mamayı verebilirsiniz. Böylece evcil hayvanınızı strese sokmadan, aç bırakmadan yeni mamasına alıştırmış olursunuz...

Eski mama tamamen bittiyse küçük hilelerle alışma sürecini atlatabilirsiniz:
  • Kendiniz hazırlamak koşuluyla yeni mamaya et suyu ekleyebilirsiniz. Köpekler için tavuk ya da biftek; kediler içinse ton balığı ya da tavuk suyu uygundur.
  • Mamayı biraz ısıtıp veya ılık su ekleyip verebilirsiniz.
  • Mamayı iki farklı mama kabına bölüp vermeyi de deneyebilirsiniz.





KEDİ VE KÖPEK BESLENME HASTALIKLARI


Doğada içgüdüleriyle beslenen ve hata yapmayan hayvanlar, evcilleşip insana muhtaç hale geldikten sonra birçok hastalık riskiyle karşı karşıya kaldılar. Yanlış beslenme sonucu hangi hastalıkların şekillenebileceği konusunda da bir fikriniz olması için kısa bir liste hazırladım:
  • Mide-Barsak Hastalıkları (Kusma, mide büyümesi ve dönmesi, ishal, sindirim kanalında yabancı cisim batması sonucu yırtılma ve delinmeler, diet alerjisi, barsaklardan emilim bozuklukları, dışkı yeme, kabızlık, barsak yangısı, barsak gazlarında artış)
  • Karaciğer Hastalıkları
  • Pankreas Hastalıkları
  • Böbrek Hastalıkları
  • Kedilerde Alt Üriner Sistem Hastalığı
  • Diabet
  • Hiperlipidemi (kanda yağ oranının yüksek olması)
  • Kalp Hastalıkları
  • İskelet Sistemi Hastalıkları
  • Obesite
Bu hastalıklar geç fark edildiğinde ölümcül olabilir...


KEDİ VE KÖPEK BESLENMESİ


Sağlıklı yaşamın en önemli unsuru olan beslenme; korkutucu boyutta; ihmal ediliyor. Beslenme hatalarından kaynaklanan hastalıklarla sık karşılaşıyorum.
Kedi, köpekler özgür hayatta çiğ gıdalarla besleniyorlar, pişirme ve yüksek ısıda kurutma besinlerin yapısını bozuyor ama beslenme hatalarından kaynaklanan çok vaka gördüğüm için kar-zarar ilişkisine baktığımda tek tavsiyem hayvanların profesyonel mamalarla beslenmesi... "Ben evde kedim/köpeğim için ekstra zaman harcayıp her gün taze pişirilmiş dengeli bir dietle besleyeceğim" diyebilene de saygım sonsuz ve diet hazırlamalarında seve seve yardımcı olurum. Ama köpeğinizi sabah ve akşam yürüyüşlerine çıkarmak bile size eziyet geliyorsa ev yemeğiyle besleme konusunu bir kez daha düşünün derim.
Hazır mamalar mı ev yemekleri mi?
  • Yapılan bir klinik çalışma; ev yemeği ile beslenen evcil hayvanların %90'ının dengesiz ve yetersiz beslendiğini ortaya koymuştur.
  • Ev yemekleri ile; yetersiz pişirme ya da çiğ yemekle besleme sonucu; evcil hayvanınızı Salmonella, Listeria gibi çok tehlikeli bakteri hastalıklarına yakalanma riskine açık hale getirirsiniz.
  • Kalsiyum ve fosfor dengesini ev yemekleri ile sağlayamaz, çok ciddi hastalıklara davetiye çıkarırsınız.
Kemik ve BARF (Çiğ Yemek) Formülleri
  • Son yıllarda moda olan BARF; çiğ et, yumurta, etli kemikler ve sebze kombinasyonundan oluşuyor.
  • BARF savunucularını destekleyen hiçbir bilimsel dayanak yoktur.
  • Çiğ yemek dietlerinde besin zehirlenmesi ve bakteriyel kontaminasyon hem hayvanlar hem de sahipleri için büyük risktir.
  • BARF ya da başka çiğ yemek dietleriyle beslenen hayvanlar barsak tıkanması, diş kırıkları ve mide-barsak delinmesi riski altındadır.
Hangi mama?
  • Kesinlikle profesyonel mama!
  • Bütün kuru ya da konserve mamalar profesyonel mama değildir!
  • Market raflarından, evcil hayvan mağazalarından rastgele seçtiğiniz mamalar uzun vadade evcil hayvanınıza zarar verebilir.
  • Raf ömrü bu kadar uzun olan bir yiyecek maddesi koruyucu içermek zorundadır. 3 çeşit koruyucu var: Doğal koruyucular (E vitamini, baharatlar, sitrik asit), Antioksidanlar (yağ ve yağda çözünen vitaminleri oksidasyona karşı korur) ve Sentetik koruyucular (BHA ve BHT içerirler, etiketlerde "E" harfi ve yanında sayıyla sembolize edilirler. Kendiniz de bunları içeren ürünleri tüketmemelisiniz...) Mama seçerken hangi koruyucuyu içerdiğine dikkat etmelisiniz. Profesyonel mamalar doğal koruyucular içerir...
  • Bütün mamalar; ürün ve marka adı, hangi hayvan türünde ve kaç yaşında kullanılacığı, net ağırlık, içerik, beslenme talimatı, son kullanma tarihi, mama analizi ve üretici ya da dağıtıcı bilgilerini içermek zorundadır. Sadece profesyonel mamalar garantili analiz verileri sunar...
  • Evcil hayvanlar için beslenme standartları iki metodla belirlenir: Formulasyon Metodu (biyoyararlanım ve hayvanın yemi beğenme garantisi yoktur) ve Besleme Deneyi Metodu (Altın standarttır. Bir hayvanın belli bir mamayı yediğinde sonucunun ne olacağı önceden bilinir). Evcil hayvanların seveceği aromalar mamalara eklenerek severek tüketmeleri sağlanabilir ama sadece profesyonel mamalar biyoyararlanım garantisi verir...







PYOMETRA



Pyometra, rahim duvarlarının kalınlaşması ve rahim içinde enfekte bir sıvı toplanmasıyla karakterize oldukça tehlikeli ve sinsi bir hastalıktır. Çok fazla belirtisi olmadığından hayvan sahibi tarafından zor ve genellikle geç fark edilir.

Kedi ve köpeklerde sık rastlanan bir durumdur. Kızgınlıktan sonraki 2-5 hafta içinde ortaya çıkar. Kızgınlık döneminde rahim kendini gebeliğe hazırlar. Yüksek miktarda östrojen ve progesteron seviyesi rahmi enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakırken, açık olan rahim ağzı bakterilerin yerleşmesi için uygun bir ortam oluşturur. Kızgınlığın sonlanmasıyla rahim ağzı kapanır, içeride kalan bakterilerin üremesiyle, rahim kalınlaşmaya ve sıvıyla dolmaya başlar.

Hayvanın kızgınlık döneminde yüksek olan hormon seviyeleri bile bu hastalığa neden olabilirken, bir de kızgınlık baskılamak amacıyla kullanılan hormon prepatları kullanıldığında pyometra görülme olasılığı oldukça yükselir. Kısırlaştırılmamış kedi ve köpeklerde yaş ilerledikçe pyometra ihtimali de artar.

Belirtileri:

Açık ve kapalı olarak 2 çeşidi vardır. Açık pyometrada, rahim ağzı açıktır ve iltihaplı sıvı dışarı sızar. Hayvan sürekli genital bölgesini yalar. Kapalı pyometrada ise sıvı boşalamadığından rahim oldukça şişkindir. Hayvan sahibi pek bir şeyden şüphelenmez. Enfeksiyonun kana karışması veya bazı durumlarda rahmin yırtılması sonucu ortaya çıkan şok tablosuyla hastalık fark edilir. Bunun dışındaki belirtiler hayvana göre değişmekle birlikte, su içmenin artması dolayısıyla idrarın artması, iştahsızlık, ateş, halsizlik ve kusma görülebilir.

Tedavi:

Antibiyotik tedavisi erken dönemde başarı sağlayabilir. Ancak tekrar etme olasılığı yüksektir. Kesin çözüm kısırlaştırmaktır. Operasyon ile enfekte rahim ve ovaryumlar vücuttan çıkarılır.

Korunma için kısırlaştırma önerilmektedir.

Kızgınlık baskılama amacıyla hormon kullanılmamalıdır!
Sağlıklı günler dilerim...

KISIRLAŞTIRMA



Avantajları:

Dişi kedi ve köpeklerde görülen pyometra, rahim ve meme tümörü gibi hastalıklarının; erkek köpeklerde görülen testis kanseri ve prostat hastalıklarının azalması.

Metrit, mastit ve distozi gibi gebelik ve doğumla ilişkili hastalıklarda; vajinal prolapsus, meme hipertrofisi gibi hormonla ilişkili hastalıklarda ve istenmeyen seksüel davranışlarda azalma.

Dezavantajları:

Cerrahi ve anesteziye bağlı komplikasyonlar, çeşitli organ sistemlerinde neoplazi riski artışı, bazı kas-iskelet rahatsızlıkları ve endokrinolojik rahatsızlık vakalarında artış, obezite ve dişi köpeklerde idrar kaçırmadır.

Meme Tümörleri

Operasyonun koruyuculuğu kötü huylu tümörlere kıyasla iyi huylu tümörlerde daha yüksektir. Yani, kötü huylu tümör olgusuyla kedi veya köpeğinizi kısırlaştırsanız da kısırlaştırmasınız da karşılaşabilirsiniz...

Prostat Tümörleri

Prostat tümörleri köpeklerde yaygın olarak görülmez ancak köpekte prostat tümörleri neredeyse her zaman kötü huyludur. Yapılan birkaç çalışma prostat kanserinin kısırlaştırılmış köpeklerde daha çok görüldüğünü ortaya koymuştur. Prostat tümörü kedilerde oldukça nadirdir, fakat prostat tümörü olan sekiz kediden oluşan bir vaka serisinde, yedisinin kastre edilmiş olduğu görülmüştür...

Mesane Tümörleri
Kısırlaştırma operasyonu sonrası artma riskinin 2-4 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir.

Dermatolojik Riskler

Kısırlaştırılmış dişi köpeklerde deri hastalıkları ve tümörlerinin görülme oranı kısırlaştırılmayanlara oranla yüksek olduğu bildirilmiştir.

Epifizyal Plakta Kapanma
Uzun kemiklerdeki epifizyal plakta kapanma cinsiyet hormonlarından kaynaklanmaktadır. Köpek ve kediler erken kısırlaştırıldığı takdirde epifizyal plaktaki kapanma ertelenir. Erken kısırlaştırılan kedilerde epifizyal plak kırığı vakalarında artış görülür; ancak obezite de kedilerdeki bu kırıklara katkıda bulunmuş olabilir. Ayrıca plakların geç kapanması uzun kemiklerin normalden çok daha fazla uzamasına neden olur.

Kalça Displazisi
Genç yaşta kısırlaştırılan köpeklerde kalça çıkığı vakalarında artış görülür. Risk altındaki ırklar Chesapeake Bay Retriever, İngiliz Seteri, Alman Çoban Köpeği, Golden Retriever, Labrador Retriever, Samoyed ve St. Bernard’tır.

Ön Çapraz Bağ Rupturu
Ön çapraz bağlarda
kopma kısırlaştırılmış köpeklerde daha yaygındır. Akita, American Staffordshire Terrier, Chesapeake Bay Retriever, Alman Çoban Köpeği, Golden Retriever, Labrador Retriever, Mastif, Napoli Mastifi, Newfoundland, Poodle, Rottweiller ve St. Bernard ön çapraz bağ kopma riski olan ırklardır.

İdrar Kaçırma
Genç yaşta yapılan kısırlaştırma operasyonu, idrar kaçırma vakalarında payı en büyük olan faktördür.

Pyometra
Kısırlaşmamış kedi ve köpeklerde pyometra görülme sıklığı yüksektir.

Prostat Hipertrofisi
Prostat büyümesi yaşlı köpeklerde oldukça yaygındır. Tedavi için kastrasyon uygulanır.

Alt idrar yolu hastalıkları

Yapılan araştırmalar, erkek kedilerde kastrasyon ve üriner sistem tıkanmaları arasında bir ilişkinin varlığını ortaya koyamasa da kastre edilmiş erkek kedilerde uygun beslenme koşulları sağlanmadığında idrar yolu tıkanmaları sık rastlanan bir durumdur.

Tüm bu bilgiler ışığında kişisel görüşüm cinsel olgunluğa ulaşmamış hayvanların kısırlaştırılmaması yönündedir. Kızgınlık geçirmiş hayvanlarda operasyon daha zor olur, komplikasyon riski artar ama zaten anestezi başlı başına bir komplikasyon riskidir. Kısırlaştırma operasyonunun bir çok açıdan gerekliliği tartışılmaz ancak uygun yaşta yapılmalı, hormonların vücut üzerindeki koruyucu etkisi asla unutulmamalı, hastanın yaşam ve beslenme tarzının değişmesi gerektiği hasta sahibine açıkça anlatılmalıdır.

12 Aralık 2018 Çarşamba

KEDİ VE KÖPEK AŞILAMA PROGRAMI


Can dostlarımızı bulaşıcı hastalıklardan korumanın en önemli yolu aşılamaktır. Yavrulara anneden parazit bulaşma ihtimali çok yüksek olduğundan önce antiparaziter tedavi uygulanmalıdır. Kedilerde 6 haftalık, köpeklerde 4 haftalık yaşta antiparaziter tedaviye başlanabilir. Aşılamadan önce bu tedaviyi yapma sebebi aşıların sadece sağlıklı hayvana uygulanabileceğidir. Parazitler vücudun savunma sistemini zayıflatır, hastalıklara açık hale getirirler.

Genel muayene yapılmadan aşı uygulanmamalıdır. Sağlıksız hayvana yapılacak aşı onu hasta etmek demektir.

Hasta hayvana aşı uygulanması, soğuk zincir kurallarına dikkat edilmemesi, son kullanım tarihi geçmiş aşıların kullanılması, aşılamadan sonra hayvanın stres faktörlerine maruz kalması istenen bağışıklığın sağlanamamasının nedenleridir.

Çekirdek aşı programları tüm dünyada benzerdir sadece uygulama sıklıkları değişir, bunu her ülke kendi yasalarıyla belirler... Ancak bazen rutin dışı aşılamalara ihtiyaç duyulabilir. Rutin dışı aşılamalar, hayvanın yaşam koşullarına göre değişir. Bazı hastalıklar yaşadığınız bölgede çok yoğun bir biçimde görülüyorsa, evcil hayvanınızın ırkına göre bazı hastalıklara yakalanma ihtimali yüksekse ya da yaşam alanı hastalığa yakalanma açısından riskli ise rutin dışı aşılamalarla önlem alabilirsiniz.
KEDİ AŞILAMA PROGRAMI
Kediler 8-9 haftalık yaşa geldiklerinde ilk aşılamaları yapılır. Kedi çekirdek aşı programı FCV (Feline calicivirus), FVR (feline viral rhinotracheitis), FPLV (Feline panleucopenia virus) ve Rabies (Kuduz) aşılarını kapsar.
Kısırlaştırılmamış, başka kedilerle temas, kavga ihtimali yüksek kedilere FeLV (Feline leukemia); yüksek risk altındaki kedilere FIV (Feline immunodeficiency virus) aşısı da yapılmalıdır.
KÖPEK AŞILAMA PROGRAMI
Sağlıklı köpeklerde en erken 6 haftalık yaşta aşılama programı başlatılabilir. Köpek çekirdek aşı programı Distemper, Parvo-, Adeno-, Parainfluenza viruslar ve Rabies aşılarını kapsar.
Köpek Rutin Dışı Aşıları

Köpek rutin dışı aşıları bronşit (KC), leptospiroz, lyme, Corona (CCV) aşılarıdır.
  • Leptospiroz daha çok Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Çukurova'da görülmektedir. Köpeğiniz avlanmıyor, başka hayvanların idrar ve dışkısıyla temas etmiyor, susuzluğunu kontaminasyona açık su kaynaklarında (su birikintileri, göller, v.s) gidermiyor ya da bu kaynaklarda yıkanmıyorsa ve bölgenizde fare, çakal gibi hastalık taşıyıcı hayvanlar yoksa bulaşma riski düşüktür. Çok geç farkedilip ölüme götürebilecek bir hastalık tablosu oluşturduğu için aşılama rutin dışı olsa da önerilir...
  • Lyme da kenelerle bulaşan bakteriyel bir hastalıktır. Kenelerden korunan hayvanlarda risk minimaldir.
  • Coronaviruslar genelde tek başına hastalık tablosu oluşturmazlar, çoğunlukla eşlik eden başka bir hastalık vardır. En sık parvovirusla birlikte görülür. Uluslararası kılavuzlar rutin aşılamada parvovirus aşısının yeterli olduğunu savunmaktadır. Türkiye'de köpeklerin neredeyse %80'i taşıyıcıdır. Ciddi hastalık tablosu 45-60 günlük yavrularda görülebilir.
  • Bronşit aşısı köpeğiniz riskli bölgeye (barınak, hayvan oteli gibi köpeklerin toplu halde bulunduğu yerlere) girmeden birkaç hafta önce uygulanabilir. Uygulama yaşı en erken 2 haftadır.
Son olarak bir not:
Ülkemizin bazı bölgelerinde Leishmaniasis vakaları görülüyor. Protozoaların neden olduğu, bulaşıcı, paraziter bir hastalıktır. Aşısı ve spesifik tedavisi yok. Hastalık görüldükten sonra yapılacak şey ilerlemesini yavaşlatmaktır. Korunmanın tek yolu tatarcık sinekleriyle savaştır. Evcil hayvanlarınıza sinek kovucu tasma takmayı ihmal etmeyin. Sağlıklı günler dilerim...

COVID-19 PANDEMİSİ

Coronaviruslar veteriner hekimlerinin uzun yıllardır bildiği mikroorganizmalardır. Köpeklerde ılımlı ishalle seyreden bir türü ve tıpkı insa...